Beşiktaş’tan Aldığı Zenciyi Tenhada Siken Taksici

Kendimi yerlere düşmüş buldum. Yanağım acıyla kaldırıma yapışmıştı. Gözlerimi aniden açtığımda, beyaz bir kadın ayakkabısının burnumun altına kadar sokulduğunu fark ettim. Size ilginç gelebilir, ama o an yaşarken, bana yaklaşan kadının parfümünün kokusunu bile alıyor, hatta aklımda parfümünün markasıyla ilgili düşünceler beliriyordu.Sonra etrafımda koşuşturma ve yüksek sesli konuşmalar duymaya başladım. Son olarak hissettiğim şey ise kalkmıyordu, ancak arkamdan alındığında tamamen kayboluyordu. “Tamam, hazırlan. Yıkan, içini giy, arkasından geleceğim” dedi. Akşam olmuştu ve evlerinin önüne gittim. Aradım ve o açtı. Billur, duşa girmişti. Kapıyı açtı ve yatak odasına gidip elbise dolabından çıktılar. Göz göze gelmiyordu, kapı kapı opuşma sesleri geliyordu. Billur, “Doyur beni, yala amımı” diye kocasına sesleniyordu. Sonradan öğrendim ki, şerefsiz kocasıyla bir tartışmışlar. Sormamıştım, ama ayakkabılarıyla daha da uzun görünüyordu.Kilosu, boyuna oranla fazlasıyla idealdi, 50-55 kg arasında mükemmel bir bombaydı. Kumral saçları türbanının arasından biraz dışarı çıkıyordu. Masmavi gözleri, uzun siyah kirpikleri arasından büyükçe parlıyordu. Özenle şekillendirilmiş kaşları, keskin ve belirgin hatlara sahipti. Dolgun ve etkileyici dudakları, adeta “Gel, beni…” diye fısıldıyordu.